|
|
MİGREN BAŞAĞRISI
Migren ağrısına baştaki kan damarlarının genişlemesi veya açılması neden
olmaktadır. Ağrı alında, genellikle bir gözün etrafında hissedilir.
Genişleyen kan damarları sonucunda mide bulantısı, kusma ve halsizlik
ortaya çıkabilir. Migrenin belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkar.
Genelde kafatasının dibinde veya gözlerin üstünde tek taraflı olarak
hissedilen baş ağrısı, yorgunluk, uyuşukluk, bitkinlik, adele zayıflığı,
mide bulantısı, besinlerin kokusu veya görüntüsü ile fenalaşma, ışığa
karşı gözlerde hassasiyet, kanlanmış gözler, sinüslerde burun tıkanıklığı
gibi .
Migrene neden olan başlıca üç etken vardır. Yüksek tuz, tiramin, alkol ve
besin alerjileri. Paket çorbalar, konserve ve sebze etler kaçınılması
gereken besinlerin başında geliyor. Yüksek seviyede tiramin içeren bakla,
fasulye ve olgunlaşmamış peynirlerden uzak durmak gereiyor. Aynı şekilde
çay, kahve, kola ve çikolatadan da uzak durulmalı.
Migrenin şiddetini, alacağınız önlemlerle hafifletebilirsiniz. Migren
krizlerinde 2 kivi, 1 orta boy elma yiyin. İlk belirtilerin gözlenmesinden
önceki üç gün boyunca, günde iki defa naneli yeşil çay için. Krizden
önceki söz konusu üç günlük dönemde, baş bölgesindeki kan akışını
geliştirmek için en az bir defa boyun ve omuz bölgesine derin doku masajı
yaptırın. Krizden önce sertleşen boynun rahatlamasına yardım edecektir.
Fırsatınız olursa yürüyün ya da yüzün. Gece geç vakte kadar uyanık
kalmaktan kaçının. Akşam yemeğini en geç saat 20.00'de, yavaş yavaş yiyin.
Mümkün olduğu kadar dışarıda yemek yemekten kaçının.
Ağrılı günlerde ne yemelisiniz?
- Sebze çorbası,
- Rafadan yumurta
- Patates ve diğer sebzelerin püreleri
- Izgara balık
- Muz, elma ve armut
- Papatya ve nane çayı
- Bol su
Aralarda Ne Yenmeli?
- Havuç, kereviz, kahverengi şeker, şekerli gofret, yulaflı kurabiyeler,
pirinçli puding
Ne İçilmeli?
- Asitsiz, alkolsüz içecekler, elma suyu, bitki çayları
Migren nedir, nasıl başa çıkılır?
Migren, tüm dünyada hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen, sık
rastlanan ve ağrılı bir hastalık.
Kişilerin yaşamlarındaki olumsuz etkilerine rağmen, migreni olanların çoğu
tam tedavi edilmezler. Bu, bazen, migreni olanların tedavi edilme
şanslarının olmadığına inanmalarından ve bu konuda doktora gitmemelerinden
kaynaklanır. Ancak daha yeni ve daha etkili tedavilerin bulunmasıyla,
migreni olan pek çok kişi için yeni umutlar doğmuştur.
Migren atağının sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, migreni olan çoğu
kişi, belli faktörlerin migren ataklarını “tetiklediğine” inanır. Bu
tetikleyiciler arasında stres veya stres sonrası gevşeme, çok fazla veya
çok az uyku, kuvvetli ışık, hava değişiklikleri ve çikolata, peynir,
kırmızı şarap, kahve ve çay gibi yiyecekler yer alır. Çoğu kadında
hormonal değişiklikler veya adet dönemi de migreni tetikleyebilir, ancak
ataklar başka zamanlarda da olabilir.
MİGREN ATAĞI SIRASINDA NELER OLUR?
Migren atağı dört döneme ayrılabilir, ancak migreni olan insanların çoğu
bu dört dönemin hepsini birden yaşamaz. Bu dönemler sırasıyla:
1. Uyarı Dönemi
Migrenin ilk dönemi genellikle birkaç saat sürer fakat birkaç gün de
sürebilir. Yorgunluk, esneme, ruh hali değişiklikleri, bazı yiyecekler
için açlık ve ışık-ses-kokulara karşı artmış duyarlılık gibi uyarıcı
belirtilerdir. Yaklaşık olarak migreni olan her 10 kişiden 6’sı uyarı
dönemini yaşar.
2. Aura
Auralar beynin içinden kaynaklanan, başağrısı atağından genellikle 20
dakika ile 1 saat öncesinde oluşan belirtilerdir. Migreni olan her 10
kişiden ortalama 2’si aura belirtilerini yaşar. Bunlar genellikle görme
ile ilgili, çakan ışıklar, zig-zag çizgiler veya görmenin grileşmesi gibi
problemlerdir. Aynı zamanda işitme veya konuşma problemleri, zihin
bulanıklığı ve vücudun bazı bölümlerinde veya yüzde karıncalanma hissi
olabilir. Aura, başağrısı başlamadan önce kaybolabilir veya başağrısı
dönemine dek uzayabilir.
3. Başağrısı Dönemi
Çoğu insan için migren atağının en kötü dönemi başağrısıdır. Genellikle
zonklayıcı, ağrılı ve sıklıkla da başın bir tarafındadır.
Ağrı her atakta başın bir tarafından diğer tarafına geçebilir veya başın
her iki tarfında olabilir. Ağrı genellikle yürüme veya merdiven çıkma gibi
fiziksel aktivitelerle şiddetlenir.
Ancak migren ’yalnızca bir başağrısı’ değildir. İnsanların çoğu aynı
zamanda bulantı hisseder, bazısı da kusar. Migrendeki başağrısına eşlik
eden ve sık görülen diğer belirtiler arasında, ışığa, sese ve kokulara
aşırı duyarlılık da yer alır. Migrenli insanların çoğu atakları sırasında
karanlık ve sessiz bir oda ararlar. Eğer hiç tedavi edilmezse, migren
tipik olarak 4 saat ile 3 gün arasında sürer, ancak süre ortalama 1
gündür.
4. Ağrının Geçme Dönemi
Başağrısı durduktan ya da geçtikten sonra, migrenli insanlarda yeniden
normal hissedene dek uzun süre başka belirtiler görülür. Migren atakları
genellikle ayda 1 veya 2 kez olur ancak daha sık olabilir. Atakların
şiddeti değişiktir ve olacağı önceden kestirilemeyebilir. Yukarıdaki 4
dönemde de her atakta genellikle görülmez. Şiddeti de değişiktir, kişinin
aktivitelerini engellemeyecek orta şiddette bir başağrısından, uzun
işgöremezlik yaratan şiddetli başağrısına dek değişebilir. Sıklıkla,
migreni olan kişi için iki atak birbirinin aynısı değildir.
Migren, stres yaratıcı bir durum olmakla birlikte, migren atağının sonunda
geçeceğini ve daha ciddi bir şey olmayacağını anlamak önemlidir. Migreni
olan bazı insanlar, bu belirtilere yol açan daha ciddi bir şey
olabileceğinden endişelenirler, ancak bu çok nadirdir.
Migren tedavisinde pek çok yol vardır. Bunlar ilaç almaktan, yaşam biçimi
değişikliklerine kadar farklılık gösterir. Migrenin ilaç tedavisinde iki
yol izlenir:
1. Akut tedavi (atak tedavisi)
Atak tedavisi için basit ağrı kesiciler kullanılabilir, ya da migren
ataklarına özel ilaçlar alınabilir.
2. Önleme tedavisi
Özellikle ataklar çok sıksa ve yaşam kalitesini çok bozuyorsa önleme
tedavisi uygulanır. Bu tedavide migren atağı olsun olmasın, her gün ilaç
alınır. Önleme tedavisi atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya
yöneliktir.
YAŞAM BİÇİMİ DEĞİŞİKLİKLERİ
Migren ataklarını önlemek için yaşam biçiminizdeki bazı değişikliklerin
faydası olur.
Tetikleyicilerden uzak durun!
Başağrısını tetikleyen faktörler kişiden kişiye değişiklik gösterir.
Migren ataklarını önlemek için alınacak önlemlerden ilki, parlak ışık,
rüzgar, keskin kokular gibi tetikleyicilerden uzak durmaktır.
Düzenli egzersiz yapın!
Vücudu aşırı zorlamayan, yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi egzersizler
kaslarınızdaki gerginliği azaltır, dolaşımınızı artırır. Böylece migren
ataklarınızın sıklığı ve şiddeti önemli ölçüde azalır.
Alışkanlıklarınızı sürdürün!
Düzenli uyuyun,
Düzenli yemek yiyin,
Hafta içi alışkanlıklarınızı hafta sonunda da sürdürün.
Migrenden kaynaklanan baş ağrılarına çoğu zaman doğru teşhis konulamıyor
ve ağrıların sinüzit veya başka nedenlerden kaynaklandığı sonucuna
varılıyor. Ancak bu yanlış teşhisler yine de uzman doktorlara migren
ağrılarını tedavi etme şansı tanıyor.
Migren ağrıları erkeklere oranla kadınlarda daha çok görülüyor. Bu
ağrılara hava değişikliği, şarap veya çikolata tüketimi neden olabiliyor.
Kadınlarda estrojen düzeyinin değişmesi de migren ağrılarının bir başka
nedeni.
Bonnie Muir
Örneğin Bonnie Muir, son 40 yıldır bu ağrılardan şikayetçi. Haftada iki
ila dört kez migreni tutan Bonnie bazen ağrıyı geçirmek için başını buzlu
suya daldırıyor. "Ağrı çok şiddetliyse hiçbir şey yapamıyorsunuz" diyen
Muir, ilaç almanın bile çoğu zaman fayda etmediğini söylüyor.
Migren ilaçları Bonnie'de olduğu gibi çoğu hastada işe yaramıyor.
Kulak-burun-boğaz uzmanı Doktor Feridun Behin, burun boşluğundaki kemikler
septum’a yani bu boşluğu ikiye bölen kıkırdağa baskı yaptığında migren
ağrıları oluştuğunu anlatıyor. Doktor migren hastalarının üçte ikisinde
ameliyatın başarılı sonuç verdiğini söylüyor.
Dr. Feridun Behin
Behin şöyle konuşuyor: "Migrenden şikayetçi olanlarda ameliyat her zaman
kesin çözüm değil. Genelde hastalarımızın üçte ikisi ameliyattan sonra
başağrılarından kurtuluyor."
Bazı doktorlar ise ameliyata daha kuşkulu yaklaşıyor. Doktor Larry Newman
da bu uzmanlardan biri. Newman'a göre, ameliyat ilaçla tedaviyle
bütünleştirilmeli. Böylece ameliyat sonrasında hastaların ilaca verdikleri
olumlu tepkinin artması sağlanabilir.
Bonnie Muir da ameliyat olduktan sonra iki hafta içinde yalnızca iki kez
başağrısı çekmiş. Muir, şimdi hayatının tamamen değiştiğini, eskiden
olduğu gibi dayananılmaz başağrıları çekmediğini söylüyor.
MİGREN
Yaygın olarak görülen bir hastalık olup hastalığın en belirgin özelliği
periyodik olarak gelen tek taraflı baş ağrısının mevcudiyetidir. Kadın
populasyonun %15-20 sini ,erkek popülasyonun ise %5-10 unu etkilemektedir.
İlk atak çoğunlukla 10-30 yaş arası dönemde görülmekte olup , 10 yaş altı
ve 45 yaş üstü dönemde başlama olasılığı oldukça nadirdir.
Tanım:
İyi huylu ve tekrarlayıcı beraberinde baş ağrısı, bulantı, kusma ve veya
çeşitli nörolojik semptomlar olan hastalıktır
MİGREN TÜRÜ BAŞ AĞRISININ SEBEPLERİ:
Ağrı dönemlerinde kafa içi ve kafa dışı damarlarda vazomotor bir reaksiyon
olduğu kesindir. (Ağrı öncesi fazda damarlarda daralma, ağrı döneminde ise
damarlarda bir genişleme olur. Damarlardaki genişleme daha çok kafa dışı
büyük arterlerde belirgindir ve ağrı oluşumundan doğrudan sorumlu
sayılır.)
Çeşitli vazoaktif maddelerin (GABA, histamin, tiramin, prostoglandin,
ketekolamin, seratonin vs...) vazomotor reaksiyonlardaki rolü
tartışmalıdır.
Ağrı öncesi dönemde tronbosit agregasyonu artar. Bu olay, vazoaktif
maddelerin açığa çıkmasında tronbositlerin rol oynadığını telkin
etmektedir.
Ayriyetten vasoaktif maddelerin arterler çevresinde toplanarak damarda
genişleme yaptığı ve ağrı eşiğini düşürdüğü ileri sürülmektedir.
Bazen dışarıdan alınan bazı maddelerinde benzer sonuçlar gösterdiği
saptanmıştır. Örneğin tiramin içerdiği bilinen bazı peynir çeşitleri,
kırmızı şarap, deniz ürünleri, çikolata, alkol gibi maddeler migren
krizini uyarabilmektedir.
Strese bağlı olarak ve adet öncesi dönemde ağrının sıklaşması bu dönemde
salınan endojen vazoaktif maddelerin etkisine bağlıdır.
Migren hastalığında genetik olayın rolü kesin olmamakla birlikte
düşünülmektedir. Migren hastalığının ailevi hemiplejik tipinde 19 uncu
kromozomda bozukluk olduğu bilim adamlarınca saptanmıştır.
MİGREN TÜRÜ BAŞ AĞRSININ ÖZELLİKLERİ:
1. )Şiddetli bir ağrı krizidir.
2. )Ağrının süresi:
Ağrı süresi ve ataklar arası süre değişkendir. (Bazı hastalarda haftada
birkaç atak meydana gelir iken bazı hastalarda bu süre baya uzundur, ama
ortalama ayda 2-3 atak görülür)
Atak süresi 3 saat ten az değildir, 24 saat sürdüğü olur nadiren de birkaç
güne kadar uzar.
3. )Ağrı lokalizasyonu:
Tek taraflı (Hemikranial) veya nadir olarak ta yaygın (Holokranial) baş
ağrısı söz konusudur.
Israrla aynı tarafta görülebileceği gibi bazen başın karşı tarafında da
görülebilir.
4. )Ağrının şekli:
Çoğunlukla başlangıçta; Batıcı, oyucu ve de zonklayıcı olduğu söylenir
ama, sonradan künt ve devamlı bir hal alır.
Çocukluk çağında atak sürelerinin daha kısa sürdüğü bazı çalışmalarda
gösterilmiştir.
5. )Baş ağrısına ek olarak bazen bulantı, kusma ve öğürme gibi otonom
belirtiler olaya eşlik eder.
6. )Migrenli hastalarda bazen iritabilite, konsantrasyonda azalma, huy
değişikliği görülebilir çok nadir olarak ta bilinç bozukluğu meydana
gelebilir.
7. )Görsel bazı bulgular :
Geçici tam körlük, göze bazen kıvılcım çakıyormuş gibi olur.
8. )Elde, yüzde ve vücutta iğnelenme, uyuşma ve karıncalanma meydana
gelebilir.
KLASİK MİGREN:
Çocukluk çağı, adölasan ve erken ergenlik döneminde başlar. İlk atak
genelde 50 yaş civarında gelir. Aile hikayesi pozitiftir. Kadınlarda daha
sık olarak görülür. Nöbetler 2-6 saat kadar sürer, ve uyku ile geçer.
Ataklar yukarıda da anlatıldığı üzere bazı provakatör faktörler ile aktive
olur.
Klasik migrende psişik, otonom ve nörolojik prodromal belirtiler (Öncü
belirtiler:Tek yada çok sayıda 5-60 dakika kadar süren, her iki gözün bir
yarısında skotom alanı etrafında çizgi ve ışıklanmalar görülür)
belirgindir, ağrıdan saatler hatta günler öncesinden kendini belli eder.
Ağrı atağı basit migrene oranla daha kısa sürer. Migrenli olguların % 10
kadarını oluşturur.
Asıl olarak üç tane belirtisi vardır:
Skotom (Görme alanının herhangi bir yerinde boşluklar, bu boşlukların
rastladığı bölgeleri hasta göremez.)
Tek taraflı yarım baş ağrısı
Beraberinde bulantı ve kusma.
BASİT MİGREN:
Özelliği tek yada çift taraflı baş ağrısı, bulantı ve nadiren de kusmadır.
Bu tipte nadiren görme ile ilgili komplikasyonlar meydana gelir.
Bayanlarda daha sık görülür.
Klasik migrenden daha şiddetli ve ağır başlar. Saatler hatta günlerce
sürebilir.
Tüm migren olgularının % 80'ini oluşturmaktadır.
Bu migren türünde klasik migrenin aksine prodromal belirtiler (Öncü
belirtiler; Tek yada çok sayıda 5-60 dakika kadar süren her iki gözün bir
yarısında skotom alanı etrafında çizgi ve ışıklanmalar görülür) belirsiz
ve kısa sürelidir.
|