|
|
|
Sülüklügöl Hakkında
Büyülü bir yerdir Sülüklügöl. Hele bir de mevsimlerden
sonbaharsa. Gölün yükselen suları içinde birer kazık gibi duran ve
sayıları 180’i bulan meşe ve göknar gövdeleri dikkatinizi çeker
öncelikle. Eğer yazsa mevsimlerden,
sular
çekilmişse asırlık gövdeler iyice açığa çıkar. Türkiye’deki başka
hiçbir gölde göremeyeceğiniz ilginç görüntülerdir bunlar.
AĞAÇLARIN ÖYKÜSÜ
Ağaç gövdelerinin suyun altında kalmasının öyküsü üç yüzyıl öncesine
1702 yılına kadar uzanır. Kapıorman Dağları’nın ormanlarla kaplı geniş
bir vadisinden akan Tavşansuyu deresinin önü büyük bir heyelan sonucu
kapanır. Vadide birikmeye başlayan sular gittikçe büyük alanlar
kaplamaya, büyük bir göl oluşturmaya başlar. Su seviyesi heyelanın
yüksekliğine erişince, 1050 metre yüksekliğinde bir set gölü,
Sülüklügöl oluşur. Göl içinde kalan ağaçların üst kısımları zaman
içinde yarı nemden dolayı çürüyerek düşer. Su içinde kalan gövdelerse
günümüze kadar ulaşır.
Bu alanda, Sülüklügöl dışında iki küçük set gölü daha bulunuyor. 809
hektar büyüklüğündeki bu özel alan Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından
1987 yılında Tabiatı Koruma Alanı ilan edilerek koruma altına alındı.
Özellikle günübirlik yürüyüşçülerin ilgisini çeken Sülüklügöl’ün
ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor.

Aslında göl rengini ormanların yapraklarından alır. Bu yüzden de
mevsime göre değişir rengi.
İlkbahar ve yazlar yemyeşildir, dipdiri… Sonbaharda, yaprakların
sararması ama göknar ağaçlarının yeşilini korumasıyla sarı yeşildir,
buğulu. Kışın, bulutların renginin değişimi ile mavi, yeşil, gri
arasında gidip gelir, puslu…
Menevişli göl, bir de içindeki ağaç gövdeleri ile bir tablo görünümüne
bürünür.
Gölün çevresindeki tepelerin yamaçları göknar ve kayın ağaçlarıyla
yoğun, karışık ormanlarla kaplıdır. Gölün doğu yamacında, heyelanın
tüm izlerini görebilirsiniz. Yüksek eğimli çıplak topraklar büyük bir
alan kaplar.

ÇEVREDE YÜRÜYÜŞ
Bir zamanlar 8-10 cm boyunda, halk arasında ağrıyan yerlere
yapıştırılınca ağrı sızıları çektiğine inanılan bir sülük türü varmış
gölde. Ama göle adını veren sülükler, üreyip çoğalmaları için
bilinçsiz şekilde göle atılan çeşitli balıklar yüzünden yok olmuş.
Şimdi gölün ev sahipliğini farklı türlerde tatlı su balıkları yapıyor.
Ayrıca koruma alanı içinde ayı, kurt, tilki, kartal gibi hayvanlar da
yaşamını sürdürüyor. Gölü kuşbakışı seyretmek ve çevresindeki
tepelerin çayırlık yamaçlarında yürüyüş yapmak önce yorucu gelebilir
size, ama pişman olmayacaksınız. En az üç saatinizi alacak bu yürüyüşü
istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. Göle gelmeden önceki orman
açıklığından patikaya saparsanız 45 dakikalık orman içi yürüyüşle
gölün batı yönündeki tepeye varabilirsiniz. Burası büyük bir platodur.
Dilediğiniz yolu seçip kendi trekking parkurunuzu yaratabilirsiniz.
Bana sorarsanız, en keyiflisi Çubuk Gölü’ne giden yoldur. Sürekli batı
yönüne gidilerek üç saatte Çubuk Gölü’ne varılır. Yürüyüş boyunca,
yabani çiçeklerle kaplı çayırlık sırtlardan Sülüklügöl’ü kuşbakışı
seyredebilirsiniz. O zaman ormanın gölün kıyısında bitmediğini, gölün
içinden uzayıp gittiğini görebilirsiniz.

Nasıl Gidilir ?
Sülüklügöl, Bolu’nun Mudurnu İlçesi’ne bağlı. İstanbul’a
otomobille yaklaşık 2,5-3 saat uzaklıkta. Göle gidiş yolu Sakarya’nın
Dokurcun İlçesi’nden geçiyor. ‘Sülüklügöl Tabiatı Koruma Alanı’
tabelasından sapıp 10 kilometrelik toprak bir yoldan göle ulaşılıyor.
Toprak yoldan göle yürüyüş tempoya göre yaklaşık iki saat sürüyor, ama
zamanın nasıl geçtiğini anlamak zor. Yemyeşil bir vadi boyunca akıp
giden yola, gölün mimarı Tavşansuyu Deresi eşlik ediyor, bir de cıvıl
cıvıl kuş sesleri. Rüzgârın uğultusu, büyük kayın, dişbudak, ıhlamur
ve şimşir ağaçlarının kokusu baş döndürüyor. Yolun sonunda, 200
metreden yüksek tepelerle çevrili, ormanlarla kaplı bir çanak içinde
yeşil renkli bir göl karşılar sizi.
|
|